
Çocuğum yaramaz olmayabilir mi?
Her annenin ve babanın çocuklarından çok hareketli oldukları, yaramazlık yaptıkları için şikayetçi olduklarını duyuyoruz. Peki ya çocuk aslında yaramaz değilse? Hiperaktivite, çocuklarda aşırı hareketlilik şeklinde açığa çıkan dürtüsel bir bozukluktur. Biz yetişkinlere göre yaramazlık gibi görünen hareketlilik hallerinde bir kasıt yoktur. Yani çocuk bunu içsel uyarımlar nedeniyle yapar. Hiperaktiviteye çoğu kez dikkat eksikliği de eşlik eder. Bu nedenle akademik alanda geri kalmaları söz konusu olabilir. Geri kalan çocuklarda öz güven ve öz saygı problemleri yaşanabilir. Aynı zamanda sosyal çevreye uyum ve aile içinde sıkıntılar da yaşanabilir. Her enerjisi yüksek çocuğun hiperaktif olmadığını da unutmamak gerekir. Bunun tanısının koyulması ve çocuğun hem sosyal hem de akademik olarak geri kalmasını önlemek için uzmanlardan yardım almak önemlidir. Erken müdahale şuan yaşadıkları ve gelecekte karşılarına çıkabilecek problemler için önemli bir noktadır.
Ben bunu nasıl anlayabilirim?
Aşırı hareketlilik: en kolay gözlemlenebilir belirti olsa da yukarıda belirtildiği gibi her hareketli çocuk hiperaktif değildir.
Dikkatsizlik: çocuk dikkat eksikliği varsa ve ya bir şeye odaklanma konusunda sıkıntı yaşıyorsa hiperaktif olabilir. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği çoğu zaman bir arada görülür.
Çabuk sıkılma: Hiperaktif çocuklar yaptıkları işten genellikle çabuk sıkılıp anında başka iş ile uğraşmaya başlayabilirler.
Sabit duramama: oturdukları yerde ya da herhangi bir bekleme yerinde sabit duramayabilirler.
Kurallara uymama: Hiperaktif çocuklar kurallara uyma konusunda sıkıtı yaşayabilirler.
Söz kesme: Birinin sözünü bitirmesini bekleyemeyip sözünü kesme davranışında bulunabilirler.
Dürtüsellik: En önemli belirtilerden biridir. Dürtüsellik; akılına ilk geleni yapma, sonucunu düşünmeden hareket etme davranışıdır.
Rahatsız etme: En sık görülenlerden biridir. Birini sürekli rahatsız etme ve kişiyi işinden alıkoyma davranışları olabilir.
Uyumsuzluk: Çocukta uyumsuz ve saldırgan davranışlar görülebilir.
Tedavi ve Tanı
Tanını uzman kişiler tarafından koyulur. Bu tanının koyulması için anne-baba gözlemlerinin yanında çocuğun eğitiminde rol oynayan öğretmen, dadı gibi kişilerinde gözlemleri dinlenilir. Aynı zamanda çeşitli testler ve ölçekler kullanılır. Tüm bunların sonunda uzman kişilerin belirlediği bir tedavi yöntemi uygulanır. Bu yöntem genellikle ilaç tedavisidir, fakat bazı durumlarda psikoterapi uygulanır ilaç verilmez. Bu terapi daha çok davranışları değiştirmeye yöneliktir. Örneğin; aşırı enerjinin doğru aktivitelere aktarılması ve ya saldırgan davranışların ortadan kaldırılması şeklindedir.
Ben neler yapmalıyım?
1)Çocuğun aşırı enerjisini atması için okul dışı etkinliklere gönderilebilir. Sportif etkinlikler bunun için en uygun olanıdır. Böylece hem dikkat konusunda gelişim sağlarken hem de enerji atımı konusunda yarar sağlar.
2)Öğretmeni ile durumu paylaşıp çocuğun dikkatinin daha az dağılmasını sağlamak için çeşitli önlemler alınabilir. Örneğin; çocuğun ön sıraya ve camdan uzak bir yere oturtulması gibi.
3)Dikkat egzersizleri ile odaklanma gücünü arttırma çalışmaları yapılabilir.
4)Çocuğun adına etkin planlamalar yapılabilir; ders çalışma, oyun ve etkinlik saatleri belirleme gibi ve bu planlara, kurallara uyma konusunda çocuk motive edilebilir.
5)Planlama yapma becerisi gibi bazı becerileri kazanması için sabırlı olmalı ve gösterdiği çaba ödüllendirilmelidir. Sonuç her zaman önemli değildir, gösterdiği çaba daha önemlidir.
6)Çocukla konuşurken göz teması kurulmalı ve onunda kurması ve bunu devam ettirmesini sağlamak önemlidir.
7)Olumsuz davranışlardan çok olumlu davranışlara odaklanıp bunlar pekiştirilmelidir.
8) Çocuğu etiketlemeyin. (yaramaz, tembel, işe yaramaz vb.) Bu durum olumsuz sonuçlar yaratabilir.
9)Çocuğa sevginizi ve ona güvendiğinizi hissettirin. Bunu hisseden çocukların kendine güveni ve başarma isteği artar.